Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

My Shadow and I

Kill all my deamons, my angels might die too.

Mary Without a Shadow

Mary without a shadow can only give birth to the emptiness.

Artiz Annenin Ev Kazaları 10

Geçen gün evi toparlarken okulda yaptığım işlerden birini buldum, sonra da arkasındakini:) Kızımla yaptığımız eğlencelik. Bu resim bu tuvalin arkasına nasıl girdi, nasıl böyle bir tezat oluştu bilmiyorum. Galiba bu bir mesaj : 'Ereklia! - Hafifle!' diyor hayat.

Artiz Annenin Ev Kazaları 9

İtiraf ediyorum, bu kurgu bir fotoğraf. Bu ressam ayıcığı ölümsüzleştirmek istedim çünkü benim için anlamı büyük. 2-3 sene önce kızım henüz bebekken annem ve babam üç tane ayıcık getirdiler; biri korsan, biri aşçı, biri de işte bu ressam. Harıl harıl resim yaptığım bir dönemdi, her fırsatta evdeki atölye-odama çekiliyordum. Annemler de bu ayıcığı kızıma gösterip 'işte bu annen' deyip bıyık altından gülüyorlardı. ( Gerçi aşçı olana da 'işte baban' diyorlardı, çünkü iyi yemek yapar ve bir ara gerçekten aşçılık yapmıştı.) O vakitler bir anne ve bir ressam olarak ne kadar ciddiye alındığımı :) farketmemi sağladı bu ayıcık. Bir oyuncak ressamcık...Sonra bu imajı kırayım diye resim yüksek lisansına girince, belki akademisyen olurum diye heyecanlandılar gerçi ama aynı nehirde iki kere yıkanılmaz ya, yapamadım ben de. Bir dönem gidip bıraktım okulu.Şimdi bir ressam ayıcık olmaktan gocunmamayı, hem anne hem sanatçı olabilmeyi ve de başkalarının düşüncelerini fazla önemsememeyi ö...

Artiz Annenin Ev Kazaları 8

Bizim masaya baktıkça aklıma Edip Cansever'in 'Masa da Masaymış ha' şiiri geliyor;Adam yaşama sevinci içindeMasaya anahtarlarını koyduBakır kâseye çiçekleri koyduSütünü yumurtasını koyduPencereden gelen ışığı koydu.....

Artiz Annenin Ev Kazaları 7

Bir yaz gecesi bizim bahçe masası; başlıbaşına bir kaza. Oğlumun tırnak makası, kızımın masal kitabı, tabağı, benim spatulam, defterim, bir salyangoz, gözlük... Tam çekerken kadraja bir de gece kelebeği girdi. Kızım çizgi film izliyor, oğlum uyuyor. Ortalık süt liman. Defterim ve kalemimle baş başa; benim için paha biçilmez, kırılgan dakikalar. Her an bölünebilir ama yine de yoğun. Zaman genişliyor, yayılıyor, bir kapı açılıyor, ben giriyorum. İlk 'anneeee' ya da 'ıngaaaa'yı duyana kadar ordayım, doğrusal olmayan zamanda, defterden menkul mekanda.

Artiz Annenin Ev Kazaları 6

Banyodan sonra oğlumun havlusunda kalan iz. Varlıkla yokluk arası bir 'dolu' boşluk. İz'de bulduğum bir dolu ağırlık; silinebileceklerin, kaybolabileceklerin, geçip gidebileceklerin ağırlığı. Zamanın sileceği bu izden iz kalsın istedim, zaman geçip giderken.

Artiz Annenin Ev Kazaları 5

Benim ağaç modellerim, kızımın uğurböceği...

Artiz Annenin Ev Kazaları 4

Bu ortadaki figür bir arketip desem olmayacak, öyle kandıramam kendimi. Bu düpedüz kareli fil Elmer; kızımın bayıldığı serinin kahramanı. Elmer ve diğer neşeli, renkli, kareli yaratıklara itirazım yok da ben resim yaparken araya giriyorlar ya ona canım sıkılıyor biraz. Biraz Küçük Prens mi okusam kızıma?

Artiz Annenin Ev Kazaları 3

Bir şövalenin sonu!

Artiz Annenin Ev Kazaları 2

Resmin adı Pusu; içimizdeki iyi-kötü mücadelesini, insanın ruhunda pusuya yatmış bekleyen tehlikeleri anlatıyor. Altındaki de 'burnunu silen' bir 'sümüklü'böcekle yavrusu. Sanat ciddi bir iş(ti) bana göre. Başka yorum yok:)

Artiz Annenin Ev Kazaları 1

Oyun hamurundan dinazor yapmaya çalışırken ortaya çıkan tuhaf yaratık. Biliçaltımından mı, bilinçdışımdan mı, nereden süzülüp geldi bilmiyorum. Allahtan kızım korkmadı ama ne yalan söyleyeyim ben epey korktum bu ucubeden.